Aydınoğlu Tufan Paşa
Öz ismi, Osman Nuri olan Osman Tufan paşa 1889 yılında Üsküp´te doğdu. Manastır Askeri Lisesinde okudu ve 1906 yılında İstanbul Harbiye Mektebinden mezun oldu. Selanik Astsubay okulu bölük zabitliği yaptı. İstanbul mıntıkası Emniyet Teşkilatında görev aldı. Balkan Harbinde Garp cephesi muhafız bölük kumandanlığında bulundu.
Birinci Dünya Harbi başlangıcında, Rauf Orbay´ın başkanlığında İran´a giden heyete dahil oldu. Irak Cephesinde muhtelif muharebelere iştirak etti. Mondros Mütarekesinden sonra, İstanbul´da merkez komutanlığı tahkik heyetinde çalıştı.
1919 yılında Atatürk Samsun´a çıktıktan sonra, güvenini kazandığı Rauf Orbay´la birlikte Bandırma üzerinden Ege cephesine giden heyete dahil oldu. Ege´de o günkü şartlarda bir cephe kurmanın imkansız olduğu görüldüğünden Rauf Orbay´la beraber Ankara üzerinden Amasya´ya gelerek, Mustafa Kemal Paşa ile buluştu, Erzurum ve Sivas kongreleri boyunca Mustafa Kemal Paşa´nın emrinde çalıştı ve takdirini kazandı.
Mustafa Kemal Paşa, yüzbaşı Osman Nuri Bey´i, "Aydınlığı oğlu Tufan" takma adı ile Seyhan Nehri ile Maraş arasında kalan ve "Şarki kilikya Bölgesi" denen alanda çete teşkilatı kurmakla görevlendirdi.
Develi-Göksun üzerinden Andırın´a gelirken, askeri kıyafetini değiştirdi. Tomarza şalvarı giydi ve sırtına bir Maraş abası geçirdi. İsmini de "Hafız Bekir" olarak değiştirdi. 1920 Yılının Ocak ayında aşağı Andırında Kesim köyüne geldi ve Yaycıoğlu İbrahim Ağa´nın misafiri oldu. Bu zaman zarfında köy halkının Fransızlara karşı mücadele etmeğe kararlı olduklarını gördü ve Andırın halkı kendisine güven telkin etmiş olduğundan, kimliğini açıkladı Mustafa Kemal Paşa tarafından çete teşkilatı kurmak üzere gönderildiğini bildirdi. İbrahim Ağa´nın odasını karargah olarak kullandı.
Önce Nürfet´teki Fransız karakolunu bastılar, silahlarını aldılar ve jandarmaları kaçırdılar. Daha sonra da karakoldaki diğer jandarmalar da kendiliklerinden kaçarak, yüzbaşı olduğu halde "Osman Tufan Paşa" olarak şöhret yapmış olan komutanın karargahına sığındılar. Çete teşkilatının nüvesini bu silahlı jandarmalar oluşturdu. Eli silah tutan bütün köy delikanlıları çete yazıldılar ve Kesim Köyün´de bunlara talim yaptırılmağa başlandı. Andırın gönüllülerinden beş altı yüz kişilik bir güç oluştu.
Bu sırada Maraş harbi devam etmekteydi. Bir kısım çeteler Maraş harbinde Türklere destek olmak üzere gönderildi.
Fransızların Mersin ve Adana´dan Maraş´a asker ve cephane sevki önlenmeliydi. Bunun için Haruniye´de tren istasyonunu bastılar ve rayları yerinden oynatarak lokomotiflerin devrilmesini sağladılar.
Diğer yandan, Osman Tufan Paşa´nın Düldül Dağlarının ardında konakladığı emrinde kırk bin asker bulunduğu gibi efsanevi, ürkütücü ve korkutucu abartılı haberler, propaganda olarak yayılmağa başlandı. Düşman bu asılsız haberlere çok inandı. Kadirli´ye baskın yapmak için, kuzeyden ve doğudan hücum planları da hazırlanmıştı. Düşman, bir baskına uğramadan, Kadirli´yi boşaltmayı tercih etti ve 7 Mart´ta Kadirli´den çekildi. Andırın çeteleri 27 Mart´ta Kadirliye girdi ve Osman Tufan Paşa karargahım Kadirli´ye taşıdı.
Kadirli´de Kuvayı Milliye teşkilatı kuruldu ve ova köylerine baskın yapıldı. Osman Tufan Paşa´nın en çok güvendiği Andırın çeteleri idi. Kendisi ile beraber Çukurova´ya inmişler, emrinde düşmana göz açtırmıyorlardı.
Düşman geriledikçe, Osman Tufan Paşa da karargahını ileri hatlara Mercimek ve Isırganlı´ya taşıdı.
Kozan kurtarıldıktan sonra, Binbaşı Kemal Doğan yaralanmış olduğundan Saimbeyli cephesine Osman Tufan Paşa atandı. 15 Ekimde Andırın, Kadirli, Kozan, Ceyhan ve Kuzeyde Develi, Yahyalı ve Tomarza´ dan gelen çetelerle Saimbeyli´ye hücum edildi. 8000 nüfuslu bir Ermeni şehri olan Haçin (Saimbeyli) zapt edildi.
Sıra Osmaniye ve Haruniye´nin kurtarılmasına gelmişti. Haruniye cephesinde çok acıklı bir olay yaşandı. Ceyhan Grup kumandanı vatansever Aslan Saimbey Cezayirli bir askerin attığı el bombasının patlaması sonucu şehit oldu. Saimbeylinin eski adı Haçin dır. Saim Bey´in ismine izafeten şehre Saimbeyli adı verilmiştir.
Ankara artık düzenli orduya geçmek istiyordu. Osman Tufan, Mustafa Kemal Paşa ile temas kurdu ve Atatürk´ün irtibat subaylığına getirilmek üzere Ankara´ya geçti.
Binbaşılığa terfi ederek II Fırka 127´nci Alay kumandanlığına atanarak İstiklal Harbine iştirak etti. İzmir´in kurtuluşunda, hasta olduğu halde, top arabası üzerinde alayının başında İzmir´e ilk giren kumandanlardan biri oldu.
Kaymakamlığa yükselerek Ankara Merkez Kumandanlığına getirildi. Albay olduktan sonra İzmir merkez kumandanlığına tayin edildi.1935 yılında Tuğgenaralliğe yükseldi ve Siirt´te Fırka kumandanı oldu. (Dersim) bastırılmasını sağladı.
Siirt´te zatürre hastalığına yakalanan Osman Tufan Paşa´ya, Atatürk, özel uçağını göndererek büyük ilgi gösterdi.
Tedavisinin yeterli bir şekilde yapılabilmesi için, İstanbul´da Selimiye kışlasında 33.ncü Fırka kumandalığma tayin edildi. 1944 yılında İstanbul´da vefat etti.
Aydın mebusu Nazmı Topçuoğlu´nun kız kardeşi Nazmiye Hanımefendi ile evli olup Gülen ve Sevda isimli iki kız evladı vardır. Gülen Hanım İzmir´de iş adamı Sn. Turan Muşkara ile evlidir ve İzmirde ikamet etmektedir. Diğer kızı Sevda Hanımefendi hukuk Profösörü İlhan Postacıoğlu ile evlidir ve İstanbulda oturmaktadır.
Osman Tufan Paşa´nın hayatı: İsmi gibi bir macera Tufanı içinde geçmiştir. Atatürk´ün nutkunda dört yerde isminden bahsedilmiştir.
Övünmek bilmeyen, tevazuun timsali denebilecek kadar alçak gönüllü olan, Milli Mücadelenin bu aziz kahramanı, kendini, İnsan üstü bir gayretle davaya vererek gece gündüz demeden, yorulmak bilmeksizin, bütün gücü ile vatanı kurtarmak için çalışmıştır.
Kadirli grup kumandanı Tevfik Coşkun, hatıratında, "şöhret, servet, kadın, eğlence, içki, kumar gibi beşer zaaflardan hiç bir kusuru mevcut değildi" demektedir.
Silah arkadaşı olarak Atatürk´ün naaşı başında nöbet tutan beş generalden biridir.
Osman Tufan Paşa tüm Çukurova´lıların olduğu gibi çete teşkilatının ilk kurulduğu yer olan Andırın ve Andırmaların da özellikle ve öncelikle baş tacıdır.
Osman Tufan Paşa´nın haklı olarak Çukurovada efsaneleşmiş bir ismi vardır. 1920-30 yılları arasında doğan yüzlerce çocuğa Osman Tufan Paşa´nın isminden esinlenerek TUFAN ismi takılmıştır. Andırın, Kadirli. Kozan.Ceyhan, Adana gibi çukurovadaki şehirlerin çoğunda Tufan Paşa Okulları ve Tufan Paşa Mahalleleri vardır. TUFANBEYLİ kazasının ismi de Osman Tufan Paşa´nın isminden gelmektedir.